Ülseratif kolit, kalın bağırsağın iç yüzeyini döşeyen kolon mukozasının çevresel ve kalıtsal faktörlerin etkisiyle iltihaplanmasıdır. Kolitler, bağırsak mukozasında iltihaba ve kanayan yaralara neden olur. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte mide ve barsak kanalına giren çeşitli maddeler, bakteri toksinleri ve virüsler bu hastalığa neden olabilmektedir. Oluşumunda yadsınamaz bir faktör de strestir. Bununla birlikte aspirin, antibiyotik ve doğum kontrol hapı kullanımı hastalığın daha da şiddetlenmesine yol açabilmektedir.
Ülseratif kolitin başlangıç döneminde kimi hastalarda kabızlık görülebilmekle birlikte, genellikle kanla birlikte mukus denilen parlak kaygan barsak salgısının görüldüğü ishal vardır. İltihap şiddetlendikçe, ateş, bulantı, kusma, ağrı, halsizlik artabilir. Rektum bölgesinde iltihap varsa hastalar sık sık dışkılama ihtiyacı hissederler. Kanamanın sık görüldüğü bir hastalık olduğu için kronik kan kaybı sonucu kansızlık ortaya çıkabilir. Ayrıca bağırsaklardan demirin ve B12 vitaminin emiliminin bozulması da kansızlığa yol açabilmektedir.
Kolit hastalığı günümüzde başarılı şekilde tedavi edilebilmektedir. Tedavi süreci hastalığın şiddetine ve etkilediği barsak alanının büyüklüğüne göre değişkenlik göstermektedir. Ağır seyreden kolitlerde hastanın hastanede tedavi edilmesi ve bağışıklığı baskılayan ilaçların kullanılması gerekebilir. Hiçbir tedaviye cevap vermeyen hastalara ise cerrahi müdahale uygulanabilmektedir. Hastalığın tümüyle ortadan kalkması kalın bağırsağın tamamının cerrahi (total kolektomi) olarak çıkarılması ile mümkün olmaktadır. Unutulmamalıdır ki ülseratif kolit ataklarla seyreden tekrarlayıcı bir rahatsızlıktır ve tedavi sürecinde doktorunuzun gözetiminde olmanız oldukça önemlidir.
Güncellenme Tarihi: 21 Haz 2022, 09:47
Bu içerik, Atakent Sağlık Grubu Tıbbi Yayın Kurulu’nun onayı ile yayınlanmıştır. Sayfada yayınlanan içerikler kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır ve sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tedavi edici sağlık hizmetine yönelik içerikler bulunmamaktadır. Doğru tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Sayfa dilini değiştir:
English (İngilizce)