Kalp kapakçıkları, kanın ileriye gönderilip geriye kaçmasına engel olan yapılardır. Bu yapının bozulması durumunda kalbe yük binmekte, dolayısıyla hem kalpte hem de kana ihtiyacı olan tüm organlarda sorunlar baş göstermektedir. Çeşitli türleri olan kapak hastalıklarına kalp kası rahatsızlıkları, romatizmal ateş, hipertansiyon, bağ dokusu hastalıkları, aort anevrizmaları, tümörler ve bazı ilaçlar neden olmaktadır.
Kalp kapak rahatsızlıklarının en yaygın belirtileri eforla gelen yorgunluk, çarpıntı, nefes darlığı, bacaklarda şişlik, pıhtı ve ritm bozukluğudur. Kapak hastalıkları ‘Aort Kapak Darlığı’, ‘Aort Kapak Yetmezliği’, ‘Mitral Kapak Darlığı ve Yetmezliği’, ve ‘ Mitral Kapak Prolapsusu’ şeklinde sınıflandırılır. Aort kapak darlığı romatizmal ateş ve dejenerasyonun neden olduğu, bazen de doğuştan var olan anomali ile gelişen bir rahatsızlıktır. Kalp kapakçığının cerrahi müdahale ile değiştirilmesi ile tedavi edilen hastalıkta ömür boyu kan sulandırıcı ilaçların kullanılması gerekir. Bağ dokusu hastalıkları, aort anevrizmaları ve travmalar sonucu gelişen aort kapak yetmezliği de art darlığında olduğu gibi kalp kapakçıklarının cerrahi müdahale ile değiştirilmesiyle tedavi edilir.
Romatizmal ateş hastalığından sonra en sık görülen kapak hastalığı Mitral Kapak Darlığı’dır. Tüm kapak hastalıkları içinde en yaygın görülenidir. Nefes darlığı, çarpıntı, ritim problemleri, emboli, ve kalp yetmezliği gibi semptomlarla seyreder.
İşlevini yerine getiremeyecek derecede bozulmuş kapak kalbe zarar verir. Cerrahi olarak kalp kapağının fonksiyonlarını tam olarak yerine getirilmesinin mümkün kılınması, hastanın ameliyattan maksimum yararı sağlaması açısından önemlidir. Tüm kapak hastalıklarında tedavinin amacı doğal kalp kapağının korunması ve tamir edilmesidir. Tanı yöntemlerindeki gelişmeler ve deneyimlerin artmasıyla uygun tamir yöntemleri ile kapak değişimi olmadan kalp kapağı tamir edilebilmekte ve iyi sonuçlar alınabilmektedir.
Güncellenme Tarihi: 8 Haz 2022, 16:07
Bu içerik, Atakent Sağlık Grubu Tıbbi Yayın Kurulu’nun onayı ile yayınlanmıştır. Sayfada yayınlanan içerikler kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır ve sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tedavi edici sağlık hizmetine yönelik içerikler bulunmamaktadır. Doğru tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Sayfa dilini değiştir:
English (İngilizce)