Beyin tümörleri, kafatası içinde yerleşen tümörler oldukları için basınç artışına bağlı olarak belirgin belirtiler gösterebilir. Şiddetli baş ağrısı, bulantı ve kusma en önemli belirtileri arasında yer alır.
Beyin tümörleri, beynin kendi içinde oluşan tümörlerin yanı sıra çevredeki dokulardan kaynaklanan ve kafatası içine doğru büyüyen tümörleri de kapsar.
Bazı kanser türlerinde olduğu gibi beyin tümörlerinin neden geliştiği konusunda hala net bir yanıt yok. Ancak beyin tümörü hakkında kesin olarak bilinen şey, her yaş grubunda görülebilmesidir. Dünya nüfusu yaşlandıkça beyin tümörlerinin görülme oranı artmaktadır.
Beyin tümörleri, insanların çoğu kez öğrenmekten bile çekindikleri, ciddi sonuçlara yol açabilen sağlık sorunları arasında sayılır. Yaşam kalitesinin ve süresinin düşmesine neden olan beyin tümörlerinde ölüme giden sonuçlar yaşanabilmektedir.
Toplumda beyin tümörlerinin görülme oranının giderek sıklaşacağı tahmin edilmektedir. Bunun nedeni ise dünya nüfusunun yaşlanmasıdır. İlerleyen yaşlarda, beyin tümörlerinin görülme sıklığı artar. Bilim insanları, gündeme giren bu tahmin nedeniyle dikkatlerini, beyin tümörlerinin tedavisine ve sonrasında yaşam kalitesine odaklamaktadır.
Belirtiler
Beyin tümörleri, kafatası içinde yerleşen tümörler oldukları için kafatası içinde basınç artışına bağlı olarak şiddetli baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi yaygın belirtiler görülebilmektedir.
Bunun dışında beynin etkilenen bölgesine göre farklı belirtiler ortaya çıkar. Bunlar: sağ veya sol vücut yarısında kuvvetsizlik, uyuşma, yürüme bozukluğu, görme kaybı, işitme kaybı, hafıza bozukluğu, konuşmada güçlük, dengesizliktir. Hipofiz bezi tümörlerinde ise; adet düzensizliği, el ve ayaklarda büyüme gibi çeşitli hormonal bozukluklar ortaya çıkabilir.
Tanı Yöntemleri
Beyin tümörlerinin tanısında kullanılan görüntüleme yöntemleri; beyin tomografisi ve manyetik rezonans görüntülemedir. Bazı özel tümörlerde beyin tomografisi çok değerli bilgiler vermektedir. Ancak günümüzde beyin tümörü tanısında standart, manyetik rezonans görüntülemedir.
Beynin yapısı ve tümörün bulunduğu bölge bazen tümörün cinsi ile bu tümörden beynin ve sinirlerin ne kadar etkilendiği konusunda ayrıntılı bilgi verir. Bunların dışında anjiyografi, PET gibi farklı bazı yöntemlere de ihtiyaç duyulabilir. Bunlarla, tümörün kanlanma özellikleri, kötü huylu olup olmadıkları konusunda bilgi elde edilmektedir.
Tedavi Yöntemleri
Beyin tümörlerinin tedavisinde temel olarak 3 ayrı yöntem kullanılır. Bunlar; cerrahi, ilaç tedavisi ve radyasyon tedavisidir. Bu yöntemlerden genellikle cerrahi yöntem ön plana çıkar. Bunun nedeni: Tümörlerin genellikle kafatası içinde beyine baskı yapmaları ve kafa içi basıncı arttırmalarıdır.
Cerrahi Tedavi
Cerrahi tedavide, tümörün çıkartılması, beyin ve sinirlerin rahatlatılması ve tümörün cinsinin saptanması için patolojik inceleme olanağı bulunur. Üstelik günümüzde cerrahi tedavilerde son derece büyük ilerlemeler kaydedilmektedir. Birkaç örnek vermek gerekirse, cerrahi mikroskobun kullanımı bir standart haline gelmiş durumdadır. Bazı tümörlerin çıkartılmasında İntraoperatif MR kullanımı önemli katkılar sağlar. Eskiye göre cerrahi girişime bağlı komplikasyonların oranı azalmıştır.
Kemoterapi (İlaçlı Tedavi)
İlaçlı tedaviler alanında son yıllarda çok önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Genellikle kötü huylu tümörlerde kullanılan kemoterapiler hastaların yaşam süresini uzatır veya tamamen iyileşme sağlar. Ancak bazen özellikle hipofiz bezi tümörlerinde olduğu gibi iyi huylu tümörlerde de ilaç tedavilerine ihtiyaç duyulur.
Radyasyon (Işın Tedavisi)
Radyasyonun beyin tümörlerinde kullanılması çok uzun bir geçmişe sahiptir. Buna ek olarak “Radyocerrahi” adı verilen “Gamma Knife”, “Cyberknife Radyocerrahisi” gibi yöntemler de beyin tümörü tedavisinde kullanılabilir.
Güncellenme Tarihi: 15.02.2022, 17:41
Bu içerik, Atakent Sağlık Grubu Tıbbi Yayın Kurulu’nun onayı ile yayınlanmıştır. Sayfada yayınlanan içerikler kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır ve sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tedavi edici sağlık hizmetine yönelik içerikler bulunmamaktadır. Doğru tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Sayfa dilini değiştir:
English (İngilizce)